20 Temmuz 2018 Cuma

'5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi anayasaya aykırı': DDK, baroları denetleyebilir mi?

'5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi anayasaya aykırı': DDK, baroları denetleyebilir mi?
15 Temmuz 2018 Pazar günü yayımlanan 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, diğer kararnameler gibi tartışmalara yol açıyor. Aydın Barosu avukatlarından Burak Özdemir, baroları denetleme yetkisi öngören kararnamenin anayasaya aykırı olduğunu savundu. Özdemir, 'Cumhurbaşkanı anayasayı ihlal etmektedir' dedi.

(Av. Burak Özdemir-Çarşamba, 18 Temmuz 2018)
15 Temmuz 2018 Pazar günü yayımlanan 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, diğer kararnameler gibi tartışmalara yol açıyor. Aydın Barosu avukatlarından Burak Özdemir, baroları denetleme yetkisi öngören kararnamenin anayasaya aykırı olduğunu savundu.
Özdemir, "Cumhurbaşkanı anayasayı ihlal etmektedir" dedi.
Av. Burak Özdemir, Aydın Yerel adlı haber sitesinde yayımlanan yazısında, baroların denetiminin cumhurbaşkanlığına bağlanmasını eleştirdi.
5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin anayasaya açıkça aykırı olduğunu vurguladı.
Av. Özdemir'in değerlendirmeleri şöyle:
Devlet Denetleme Kurulu Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin (5 numaralı) bazı hükümlerinin, Devlet Denetleme Kurumuna birçok kuruluşu denetleme yetkisi vermesi tartışmalara ve tepkilere yol açtı. Bu 5 numaralı kararnamedeki denetim yetkisinin kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Baroları da kapsayıp kapsamadığı bu yazımızın konusu.
Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne dayanarak Baroları denetleyebilir mi? Ve giderek baro organlarını görevden uzaklaştırabilir mi? Nihayetinde bu anayasa bakımından mümkün müdür?
5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin birinci maddesinin ikinci fıkrasının ç bendinde, bu kararnamenin kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına yönelik yapılacak denetlemeler ile ilgili düzenlemeleri kapsadığı düzenlenmektedir.
5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin dördüncü maddesinin birinci fıkrasının a bendinde, Devlet Denetleme Kurulu'nun kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapmak görevinin olduğu düzenlenmektedir.
5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin altıncı maddesinin birinci fıkrasında, denetim gruplarının başkanlığını yürüten grup başkanının; denetlemeler sırasında denetimi güçleştiren veya engelleyen davranışlarda bulunan, görevde kalması halinde kamu zararını artıracağı anlaşılan, suç delillerini karartacağı anlaşılan, kamu hizmetinin gerekleri yönünden görevi başında kalmasında sakınca görülen her kademe ve rütbedeki görevliler hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulayabileceğini düzenlemektedir.
Yukarıda bahsedilen hükümlerden anlaşıldığı üzere Devlet Denetleme Kurulu, söz konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne istinaden baroları denetleme ve gerektiğinde organlarında görev alan kişileri görevden uzaklaştırma yetkisini haiz olmaktadır.
Mevcut anayasa hükümlerine göre uygun mudur bu?
Barolar, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76. maddesi uyarınca kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşudur. Anayasa’nın “Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları” başlıklı 135. maddesinin 5. fıkrasında, “ Bu meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir” denilmektedir.
Gene 135. maddenin 6. fıkrasında, “Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği merciin veya cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir” denilmektedir.
Söz konusu anayasa hükümlerinden anlaşılmaktadır ki, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Baroların denetiminin ve organlarının görevden uzaklaştırılmalarının Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile değil, kanun hükümleriyle yapılması gerekmektedir. Anayasanın 135. maddesi açıkça kanun koşulu aramaktadır.
Öte yandan Anayasa’nın 104. maddesinin 17. fıkrası, “Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır” hükmünü taşımaktadır.
Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri'ni düzenleyen anayasa hükmü açıktır: Anayasada kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda ve kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamaz!
Anayasa’nın 135. maddesi uyarınca, baroların denetiminin ve organlarının görevden uzaklaştırılmasının kanunun öngördüğü kurallara dayanarak yapılacağı da ortadadır. Bu kanun koşulu da özel nitelikte olan 1136 sayılı Avukatlık Kanunu tarafından gerçekleştirilmiştir.
Avukatlık Kanununun “Denetim” başlıklı ek 4 maddesi, “Adalet Bakanlığı, Barolar ve Türkiye Barolar Birliği organlarının görevlerini kanun hükümlerine uygun olarak yapıp yapmadıklarını ve mali işlemlerini yönetmelikte belirlenecek esaslara göre denetlemeye yetkilidir. Bu idari ve mali denetim, adalet müfettişlerince yapılır” hükmünü ihtiva etmektedir.
Avukatlık Kanunu'nun “Baroların kurulması, organlarının görevden uzaklaştırılması ve görevlerine son verilmesi” başlıklı 77. maddesinin 6. fıkrasında, “Amaçları dışında faaliyet gösteren barolar ile Türkiye Barolar Birliği sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Adalet Bakanlığının veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince basit usule göre yargılama yapılarak karar verilir ve dava en geç üç ay içinde sonuçlandırılır” denilmektedir.
Yukarıda anılan anayasa hükümleri ışığında, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan baroların denetiminin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne değil, kanuna istinaden yapılacağı tartışma götürmez. Dolayısıyla baroların denetimini öngören 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin ilgili hükümlerinin, anayasa madde 104/17 uyarınca, Avukatlık Kanunu'nun ilgili hükümleri karşısında uygulama alanı bulamayacağı açıktır. Başka deyişle, Avukatlık Kanunu'nda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarıldığı için, söz konusu 5 numaralı kararnamenin ilgili hükümleri geçerli değildir.
Özetle, baroları denetleme yetkisi öngören 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi açıkça anayasaya aykırıdır. Anayasa uyarınca, anayasanın uygulanmasını temin etmekle görevli olan cumhurbaşkanı aksine anayasayı ihlal etmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder